İngiltere kazanmasın yeter

Birleşik Krallık, her birleşik devlet gibi aslında orta yerinden kalın hatlarla bölünmüş bir memleket. İskoç modeli Bask modeli diye tartışanların bu bölücülük konusunda kafalarının net olması gerek. Ortada ayrı bir durum varsa ayrılıkçılık da olur ayrılma, bölünme de. Ve siz ne kadar model üstüne model açsanızda işin sonu aynı yere varır. En iyisi bırakınız yapsınlar. İskoç modeli bu hafta gündeme kenarından kafasını uzattı yeniden.
İskoç polisi Aberdeen’de bir giyim mağazasının sahiplerini uyarmış. Yasal bir işlem yapılmamış ama polis görevlerini yerine getirmek için bunu yapmak zorunda olduklarını belirtmiş. Uyarının nedeni mağazanın vitrininde satışa sunulmuş bir dünya kupası temalı tişört. Tişörtün göğsünde ‘İngiltere Kazanmasın Yeter’ diye tercüme edebileceğimiz bir slogan ve bunun kısaltması (İKY) bulunuyor. Polis’in ırgalandığı İngiltere kazanmasın yeter yazılı bir tişörtün vitrine konulması. Polis’e göre bu bazılarınca milliyetçi saldırgan bir tavır olarak algılanabilir ve bazılarını rahatsız edebilir.
Mağaza sahipleri polisin ziyareti karşısında şok olmuşlar. Satışların gayet iyi olduğunu ve bu tişörtün espri olarak basıldığını belirtiyorlar. İngiliz müşteriler dahi gülümsüyormuş. Herhalde Aberdeen’e kadar varmış İngilizler için gülmekten başka çare de yoktur. Aberdeen İskoçya’nın en kuzeydeki şehri, yani İngiltere’den en uzak olan şehri. Ama kendilerini rahatça hicvedebilen bir millet olarak İngilizlerin bu gibi durumlara çok takılacağını da sanmıyorum.
Zaten olaya bir bütün olarak baktığımızda gayet güzel bir espri ve iyi bir pazarlama taktiği diye düşünüyorum. Sonuçta İskoçya dünya kupasına gidemedi ve büyük birader her zamanki gibi finallerde yerini ayırttı. Haliyle bu espri yakışmış.
Tabii polisin bu hareketinin kesinlikle mağazanın satışlarını patlatacağını düşünüyorum. İskoç ve İngiliz müsteriler şimdi meraktan kapışacaktır bu tişörtleri. Kurnaz bir pazarlamacı polise şikayette bile bulunabilir bu reklamı yaptırabilmek için. Gerçi şikayet olmamış, polis vitrinde tişörtü görünce üzerine vazife edinmiş.
İskoçların durumu bizim Temel fıkralarına yakın olduğu için genel olarak İngilizlerde duruma tebessüm etmişler. Arada hızını alamayıp küfrü basanları saymazsak. Ama İskoçların da diğerlerinin de dünya kupasında İngiliz milli takımını desteklemesi gerektiği yönünde bir beklenti de var. Hani kimse gidemedi bir tek onlar gitti bizi temsilen hikayesi.
Doğru soruyu soranlar da var tabii: neden İngiliz milli takımını desteklesinler? Bir de futbol işi biraz kan davası gibi birşey. Dolayısıyla bu ‘biz gidemedik bari onları destekleyelim’ kafasını anlamıyorum pek. Aslında doğrusu ‘siz gidemiyorsunuz bari gidenleri destekleyin’ olmalı belki de.
Oturduğun mahallenin, şehrin takımını desteklemek biraz anlaşılır, ya da en azından sempati duymak. Ben de bu var biraz, uzun süre yaşadığım yerlerin takımlarına sempati duyarım. Ama dünya kupasında İngiltere’yi desteklemeyi düşünmedim. Ya da ne kupası olursa olsun Beşiktaş dışında bir takımı desteklemek hiç aklımdan geçmedi. Bu herhalde futbolla duygusal bağı daha zayıf olanlara uygun bir menü.
Bu arada İskoçların İngiltere kazanmasın yeter tişört sloganının esprisi İngiltere’de Manchester United’a karşı duyulan genel tepkinin yarattığı ‘United Kazanmasın Yeter’ sloganından esinlenmiş. Bu konuda hemen herkes anlaşıyor ve polis müdahale etmiyor, şimdilik.
Neyse bizim mahallenin takımı Fulham da bu yıl coştu. Bu arada alakasız olacak ama Fulham’ın renkleri de siyah beyaz. Uzatmayalım buralar bizim Ziya Adnan’ın uzmanlık alanına giriyor. O bir ara size Fulham’ı da anlatır. İskoçlar da öyle ırkçılık yapmasınlar ve kraliçelerinin takımını desteklesinler. Hem kraliyet ailesi tam olarak İngiliz bile sayılmaz. Şimdi bu yazdıklarımı sündürüp bir memleketin içinde iki milli takım mı olsun falan diye başlamayın. Olacağı varsa ve gereği varsa o da olur.
İyi pazarlar ve bol şanslar.