Standartsızlık tavan yaptı

Ülkemiz sporunun ve futbolunun en temel sorunlarından bir tanesi hatta belki de baş-lıcası “çağdaş standartların” olmaması ve bunların bir türlü yerleşememesidir. Oysa futbolda yakalamaya çalıştığımız Avrupa ülkelerinde ve futbolu yöneten FIFA, UEFA gibi kurumlarda her şey belli standartlar çerçevesinde yapılmakta. Türkiye Futbol Federasyonu salı günü aldığı kararla ülkemiz futbolunun standartlarını belirleyecek kurum olmasına rağmen standartsızlık konusunda ibreyi tavana vurdurdu. Uzun yıllardan bu yana federasyon ve onun ceza kurulları özellikle cezalar konusunda “standartsızlık” örneği sergilemekte. Benzer birçok olaya akla hayale sığmayacak kılıflar uydurularak ayrı ayrı cezalar verildi ya da indirildi, kaldırıldı.
İşte buna son örnek de Trabzon-Sivas maçının sonucu ile ilgili verilen karardı. Verilen kararın gerekçesi gerçekten de komik. (Bu arada Affan Keçeci gibi bir futbol adamının bu karan açıklarken nasıl oluyor da yüreği sızlamıyor anlayamıyorum). Efendim hakem haksızmış da ondan dolayı maçın tekrarına karar verilmiş. Peki o zaman geçen yıl bu olaylar ile uzaktan yakından alakası olmayan Vestel Manisa maçında sadece futbolcu ve antrenör tacizine uğrayan hakem maçı iptal ederken haklıydı da neden Vestel’i hükmen yenik saydınız?
Ve şimdi hakem, sahaya onca seyirci atlamışken neden haksız oluyor? İşte muhteşem bir standartsızlık örneği. Hani olaylar aynı olsa farklı kararlar verilse“tamam” diyeceğim ama düşünün ki birinde futbolcu ve antrenör hakemi taciz ediyor hakem maçı bole durumlarda bırakmaması gerektiği halde bırakıyor ve o takım yenik sayılıyor, diğerinde sahaya seyirciler dalıyor futbolculara saldırıyor hakem haklı olarak maçı tatil ediyor ama bu defa ev sahibi takım ödüllendirilip maç tekrar ettiriliyor. Utanmasalar maçı Trabzon’a tescil de edecekler. İyi ki utanan bir federasyonumuz var da bunu yapmadı. (Bu arada Sivaslı futbolcuların da kavga etmesi ceza gerektirecek bir durum hemen söyleyelim. NBA’de seyircilerle kavga eden oyuncuların aldıkları cezalar hâlâ hafızalarda). Federasyon 2005 yılında Ordu-Es-kişehirspor maçında da garip bir karara imza atmış sonra bu karar tahkim tarafından bozulmuştu. O maçın ilk yarısını Eskişehir 2-1 önde kapamış devre arasında Ordulu bir taraftar elinde bıçakla sahaya atlamış ve olaylar çıkmış Eskişehir’de daha sonra hakem Cüneyt Çakır’ın tüm çağrılarına rağmen can güvenlikleri kalmadı gerekçesi ile sahaya çıkmamış ve akabinde Federasyon tarafından hükmen yenik sayılmıştı. Eskişehirspor daha sonra tahkime baş vurmuş ve tahkim de maçın tarafsız sahada seyircisiz tekrarına karar vermişti. Bu alınan kararın da o zaman hangi standartlara göre verildiğini kimse çözemedi. Eğer Federasyon bu maçı örnek göstererek Trabzon maçının tekrarı kararını alıyorsa yanlış yapıyor demektir. Bu maçın karşılığı geçen yılkı Manisa-Sakarya maçıdır.
Standartlar demişken anlaşılır çok basit bir örnek vermek istiyorum. Almanya’da formaların sırtlarına her isteyen istediği şekilde adını yazamaz. Herkesin soyadının formanın sırtında olması gerekmektedir. Sadece aynı soyadlı futbolcular ön adlarını formalarına yazabilir. Bu belki çok basit bir şeydir ama standart bir kuraldır. Türkiye artık mutlaka sporunun ve futbolunun standartlarını belirlemelidir. FIFA, UEFA standartları belli. Büyük futbol ülkelerinde bu standartların nasıl uygulandığı belli. Futbolumuzu yöneten insanlar uzmanların da görüşlerine baş vurarak mutlaka bir“standart uygulamalar kitabı”nı oluşturmalı. Yoksa futbolumuz bu yönetim tarzı ile asla bir yerlere varamayıp yaya kalmaya devam edecek.