Bir okka balkabağından hapse girmek

İngiltere demokrasinin beşiği! Ama aynı zamanda da her devlet gibi bir devlet. Ve de Avrupa Birliği üyesi. İngiltere’de yaşamış ve ziyaret etmiş hemen herkesin ortak muhabbet konularından biri her şeyin ters olmasıdır. Yolun ‘ters’ tarafından gidilir, arabaların direksiyonu ‘ters’ taraftadır, prizler fişler tuhaftır. O da yetmez gibi hem AB üyesidir hem de Şengen değildir, hem içerdedir hem dışarda. Bütün tezatlıklar kıta Avrupa’sına benzemezliğine ve de o ölçüde problemli bir ilişki olabileceğine işaret olarak görülebilir.
Geçtiğimiz hafta yine böyle bir tuhaflık gazete ve televizyonlardaydı. Pazarcılar AB’nin öngördüğü metrik ölçüler yerine İngilizlerin geleneksel imperyal ölçülerini kullandıkları için ağır para ve hapis cezalarına çarptırılmışlar. Daha önce de bir pazarcının başı, ‘kilo’ yerine ‘pound’ ile muz satmaktan belaya girmişti.
Terazi özgürlüğü elinden alınan pazarcı, Londra’nın doğusunda, Türklerin de yoğun olduğu Hackney’den Janet Devers, tezgâhında, metrik yerine imperyal ağırlık ölçüleri kullandığı için suçlu bulunmuş. Hafife almayın, Devers’in kardeşi Colin Hurt de, aynı pazar tezgâhında pound ile kabak satmaktan 12 ay hapse çarptırılmış ve şartlı salıverilmişti. 5000 sterline kadar para cezasına çarptırılabilecek olan Janet Devers, yüksek mahkemeye itiraz da bulunmuş. Temyizin sonucu ne olacak zaman içinde göreceğiz ancak bu tartışmayı tetikledi. AB sözcüsünün Devers’i destekler açıklaması da bulvar gazetelerince zafer manşetleriyle duyuruldu.
Pound, ons, pint gibi birimleri kullanmak sisteme yabancı olanlar için oldukça da zor aslında: Bir pound, yaklaşık 450 gram, bir yard 96 santimetre vesaire. Gündelik hayatta çok kullanılanlardan biri de taş. Birine kaç kilo olduğunu sorduğunuzda 12 taş yanıtını alabilirsiniz. Bu da yaklaşık 72 kilo eder. 14 pound 1 taş eder. Zor iş vesselam.
İmperyal sistem, Kral Birinci Edward zamanında kullanılmaya başlandığı rivayet olunsada resmi olarak yaklaşık 180 yıldır yürürlükte. Ancak AB direktifleri doğrultusunda 2009 yılına kadar bu metrik sisteme geçişin tamamlanması gerekiyor. Avrupa Birliği kaynaklı olduğu için de, İngilizlerin tepkileri, AB’ye girersek kokoreç yasaklanacakmış, işkembe çorbası içemeyeceğiz gibi tepkileri andırıyor ve bazılarınca ulusal kimliğe bir saldırı olarak algılanıyor. İngiliz Sterlini gibi, imperyal ölçüler de İngiliz milliyetçiliğinde önemli yer tutuyor. imperyal ölçüleri savunan ‘Metrik Şehitleri’ adında bir dernek bile var.
Metrik sistemi kullanmayı öngören kanun ilk olarak önceki Muhafazakâr parti hükümeti tarafından 1994’te çıkarılmış ve 2000’de uygulamaya konmuştu. İşin aslına bakarsak kanun sadece kısmen AB kaynaklı. İngiltere 1970’lerden bu yana metrik sistemi tercih eden bir dönüşüm yaşıyor. Neredeyse 40 yıldır okullarda metrik sistem öğretiliyor. Ama yine de kamuoyu bunu Brüksel’den gelen bir dayatma olarak görme eğiliminde.
Bayan Devers’in konumu, biraz ‘filler tepişir çimler ezilir’ durumu. Kendisinin kurban olduğunu düşünüyor. Belediye, kanunun değiştirilmesi için bir örnek olsun diye dava açtı. Çünkü ender de olsa görülen bu davalarda pek çok kişi mahkûm edildi. Ancak bakanlık mahkemeye gitmenin en son çare olması gerektiğini ve kanunun daha gevşek uygulanması gerektiğini açıkladı. Bu da başka bir tartışmayı getiriyor beraberinde: kanunları uygulayacak mıyız yoksa uygulamayacak mıyız; uygulamayacaksak niye kanun yapıyoruz? AB baskısından böyle bir orta yol tercih edildiğini düşünenlerin sayısı az değil. Ancak geçen yıl Avrupa Komisyonu’ndan Günter Verheugen, kanununun pazarlarda satılan bu tarz gıda maddelerine uygulanmak için çıkarılmadığını belirterek böyle bir yasağın hiç düşünülmediğini söylemişti.
Kültürel zenginlik, kültürel mirası koruma gibi zeminlerde daha milliyetçi argümanlar geliştirmek mümkün ve de mevcut. Ama işin bir diğer ve daha önemli yönü, ortak ölçü birimleri ile tüketicinin karşılaştırma yapmasını kolaylaştırmak ve dolayısıyla mağdur olmasını önlemek. Öyle ise, ‘bölücü okka’dan uzak durun ve birlik ve bütünlük için bal kabaklarını kilo ile tartın. Terazi ve metreler İngiltere’yi ve Avrupa Birliği’ni cadılar bayramı da sizi tereletsin. Darısı kokoreç ve işkembe çorbasının başına.

*This article was first published in BirGun: http://www.birgun.net/haber-detay/bir-okka-balkabagindan-hapse-girmek-12065.html
** İbrahim Sirkeci Londra Regent’s Üniversitesi’nde Ulusötesi Çalışmalar ve Pazarlama Profesörü olarak görev yapmaktadır.
[contact-form][contact-field label=’Name’ type=’name’ required=’1’/][contact-field label=’Email’ type=’email’ required=’1’/][contact-field label=’Website’ type=’url’/][contact-field label=’Comment’ type=’textarea’ required=’1’/][/contact-form]

Scroll Up