İki haftadır komik ve ilginç bir haber üzerine yazmak istiyordum ama kısmet olmadı. İri göğüslü kadınlar, Marks&Spencer mağazasının büyük beden sütyen fiyatlarına uyguladığı 2 Sterlin ekstra fiyata karşı kampanya yapıp kazandılar. M&S patronları gazetelere dev boy ilan verip “göğüslendik” dedi ve fiyatları düşürdüler.
Neyse, asıl önemli haberi eminim bazılarınız takip etmiştir. Birkaç hafta önce bakanın ikinci ev sahtekârlığını yazmıştım. Meğer ki buzdağının ucunu görmüşüz. Bu hafta gazeteler “devrim” başlıkları attılar.
Önce İşçi Partili milletvekillerinin kirli çamaşırları ortaya döküldü. Kutular birer birer açıldıkça anladım ki İçişleri Bakanı’nın kocası, nam-ı diğer pornocu enişte bey’in 10 Sterlinlik porno film faturası bir şey değilmiş. Dahası varmış.
Muhafazakârlar önce atıp tutarken bir anda sağcı Telgraph gazetesi Cameron’ın ağır toplarının ipliğini pazara çıkarıverdi. Cameron partili milletvekillerinin bu yolsuz harcamaların karşılığı olarak aldıkları tüm paraları geri ödeyecekler buyurdu. Yüzsüzlükte sınır tanımayan bazı Muhafazakârlar ‘asla’ dediler ve hatta işi daha ileriye götürüp istifa ettiler. İngilizce’de bir atasözü var, “çukurun dibindeyseniz kazmayı bırakın” der. Bunlara laf da geçmiyor demekki.
Şimdilik Liberal Demokratlar daha az kirli görünüyorlar. Ama belli olmaz belki Independent gazetesi de onlarınkileri döküverir ve bulmaca tamamlanır.
Devrim meselesine geri dönelim. Çoğunuz gibi ben de bu devrim tabirinde biraz tutucu ve ekonomik davranma taraftarıyım. Hafta ortasında Avam Kamerası sözcüsü, yani meclis başkanı görevinden istifa etmek zorunda kaldı. İtiraf ediyorum, devrimle ilişkilendirebileceğiniz şeyler var mutlaka. İstifa eden meclis başkanı Michael Martins kariyerine bir metal işçisi olarak başlamıştı. Efendime söyleyim, zâtı muhterem İşçi Partisi henüz ‘yeni’ iken ve Blair başkan ve pire berber iken yüzde 70’in üzerinde oy almıştı. Halk adamıydı vesselam. Eh memleketin kabaca yoksulların en yoksul olduğu şehrinden, Glasgow’dan geliyordu. Glasgow’da hayat pek çokları için Gana’da olduğu kadar kısa çekiyor. Başka bir devrim emaresi de İngiliz siyaset tarihinde 300 yıldır ilk kez bir meclis başkanının görevi bırakmak zorunda kalması.
Burada başkan Martin’e dair bir küçük not düşelim. Martin meclisteki bütün oylamalarda ‘hayır’ oyu vermiş. Irak savaşına da karşı çıkmış, Lordlar Kamarası’nın seçimle oluşmasına da. Kendisine bir aferim ve bir de yuh!
Bu kadar devrim yeter. İşin özeti şu: Meclisteki milletvekillerinin hemen hepsinin eli kirli, cebi cepkeni hırsızladıklarıyla dolu. İkinci ev masraflarını meclise ödetme işinde çağ atlamışlar, arsızlıkta arşa vardırmışlar işi. İkinci ev bütçesinden helikopter iniş pisti yaptıran bile var. Borcu ödenmiş ev için yeniden mortgage faizi tahsil edenler mi ararsınız, televizyon vergisi ücretini iki kez ödeten mi… Her türlü ahlâksızlık almış yürümüş. Başbakan Gordon Brown kardeşine bir 15 bin TL kadar ödeme yapmış ikinci evinin temizlik ücreti diye! Kısaca balık baştan da kokmuş, başka yerinden de.
Muhafazakârların başkanı Cameron erken seçim yapılmalı diye bastırıyor. Herhalde evinin altındaki sığınakta kirlenmemiş birtakım Muhafazakâr bulunduruyor. Yoksa manzara en çok Muhafazakârların sahtekâr muhafaza ettiğini gösteriyor.
Şimdilik birkaç milletvekili ve bakan istifa etti, Muhafazakâr lider ile taifesi arasında hafif gerilimler belirdi, pek çok sahtekâr milletvekili utanıp aldıkları paraların bir kısmını geri ödediler ya da ödemeyi taahhüt ettiler. Martin daha saygın mı bilemem ama daha seçkin bir role doğru yönelmiş durumda: Teamül gereği eski meclis başkanlarını kırpıp kırpıp Lord yapıyorlar. Birkaç milyon lira emekli ikramiyesi, paşalar gibi maaş, hem de Lord olacaksın! Eh F Tipi’ne gönderilecek hali yok ya.
Buradan erken seçim çıkma ihtimali pek yok ama sonuçta kısmi yerel seçimler ve Avrupa Parlamentosu seçimleri Haziran’da yapılacak. Bunun bütün meclis için bir referandum olacağı herkesin beklentisi. Kötü haber, UKIP ve BNP gibi aşırı sağ partilerin güç kazanacak olması. Yine yanılmayı çok istiyorum.
Neyse, asıl önemli haberi eminim bazılarınız takip etmiştir. Birkaç hafta önce bakanın ikinci ev sahtekârlığını yazmıştım. Meğer ki buzdağının ucunu görmüşüz. Bu hafta gazeteler “devrim” başlıkları attılar.
Önce İşçi Partili milletvekillerinin kirli çamaşırları ortaya döküldü. Kutular birer birer açıldıkça anladım ki İçişleri Bakanı’nın kocası, nam-ı diğer pornocu enişte bey’in 10 Sterlinlik porno film faturası bir şey değilmiş. Dahası varmış.
Muhafazakârlar önce atıp tutarken bir anda sağcı Telgraph gazetesi Cameron’ın ağır toplarının ipliğini pazara çıkarıverdi. Cameron partili milletvekillerinin bu yolsuz harcamaların karşılığı olarak aldıkları tüm paraları geri ödeyecekler buyurdu. Yüzsüzlükte sınır tanımayan bazı Muhafazakârlar ‘asla’ dediler ve hatta işi daha ileriye götürüp istifa ettiler. İngilizce’de bir atasözü var, “çukurun dibindeyseniz kazmayı bırakın” der. Bunlara laf da geçmiyor demekki.
Şimdilik Liberal Demokratlar daha az kirli görünüyorlar. Ama belli olmaz belki Independent gazetesi de onlarınkileri döküverir ve bulmaca tamamlanır.
Devrim meselesine geri dönelim. Çoğunuz gibi ben de bu devrim tabirinde biraz tutucu ve ekonomik davranma taraftarıyım. Hafta ortasında Avam Kamerası sözcüsü, yani meclis başkanı görevinden istifa etmek zorunda kaldı. İtiraf ediyorum, devrimle ilişkilendirebileceğiniz şeyler var mutlaka. İstifa eden meclis başkanı Michael Martins kariyerine bir metal işçisi olarak başlamıştı. Efendime söyleyim, zâtı muhterem İşçi Partisi henüz ‘yeni’ iken ve Blair başkan ve pire berber iken yüzde 70’in üzerinde oy almıştı. Halk adamıydı vesselam. Eh memleketin kabaca yoksulların en yoksul olduğu şehrinden, Glasgow’dan geliyordu. Glasgow’da hayat pek çokları için Gana’da olduğu kadar kısa çekiyor. Başka bir devrim emaresi de İngiliz siyaset tarihinde 300 yıldır ilk kez bir meclis başkanının görevi bırakmak zorunda kalması.
Burada başkan Martin’e dair bir küçük not düşelim. Martin meclisteki bütün oylamalarda ‘hayır’ oyu vermiş. Irak savaşına da karşı çıkmış, Lordlar Kamarası’nın seçimle oluşmasına da. Kendisine bir aferim ve bir de yuh!
Bu kadar devrim yeter. İşin özeti şu: Meclisteki milletvekillerinin hemen hepsinin eli kirli, cebi cepkeni hırsızladıklarıyla dolu. İkinci ev masraflarını meclise ödetme işinde çağ atlamışlar, arsızlıkta arşa vardırmışlar işi. İkinci ev bütçesinden helikopter iniş pisti yaptıran bile var. Borcu ödenmiş ev için yeniden mortgage faizi tahsil edenler mi ararsınız, televizyon vergisi ücretini iki kez ödeten mi… Her türlü ahlâksızlık almış yürümüş. Başbakan Gordon Brown kardeşine bir 15 bin TL kadar ödeme yapmış ikinci evinin temizlik ücreti diye! Kısaca balık baştan da kokmuş, başka yerinden de.
Muhafazakârların başkanı Cameron erken seçim yapılmalı diye bastırıyor. Herhalde evinin altındaki sığınakta kirlenmemiş birtakım Muhafazakâr bulunduruyor. Yoksa manzara en çok Muhafazakârların sahtekâr muhafaza ettiğini gösteriyor.
Şimdilik birkaç milletvekili ve bakan istifa etti, Muhafazakâr lider ile taifesi arasında hafif gerilimler belirdi, pek çok sahtekâr milletvekili utanıp aldıkları paraların bir kısmını geri ödediler ya da ödemeyi taahhüt ettiler. Martin daha saygın mı bilemem ama daha seçkin bir role doğru yönelmiş durumda: Teamül gereği eski meclis başkanlarını kırpıp kırpıp Lord yapıyorlar. Birkaç milyon lira emekli ikramiyesi, paşalar gibi maaş, hem de Lord olacaksın! Eh F Tipi’ne gönderilecek hali yok ya.
Buradan erken seçim çıkma ihtimali pek yok ama sonuçta kısmi yerel seçimler ve Avrupa Parlamentosu seçimleri Haziran’da yapılacak. Bunun bütün meclis için bir referandum olacağı herkesin beklentisi. Kötü haber, UKIP ve BNP gibi aşırı sağ partilerin güç kazanacak olması. Yine yanılmayı çok istiyorum.
* This article was first published in BirGun: http://www.birgun.net/haber-detay/ingiltere-siyasetinde-yolsuzluk-devrimi-12094.html
** İbrahim Sirkeci Londra Regent’s Üniversitesi’nde Ulusötesi Çalışmalar ve Pazarlama Profesörü olarak görev yapmaktadır.
[contact-form][contact-field label=’Name’ type=’name’ required=’1’/][contact-field label=’Email’ type=’email’ required=’1’/][contact-field label=’Website’ type=’url’/][contact-field label=’Comment’ type=’textarea’ required=’1’/][/contact-form]